| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | pull out v. | çıkarmak | ||
|
I pulled out my phone and looked at the clock. Telefonumu çıkarıp saate baktım. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | ayrılmak | ||
|
Tom doesn't know exactly what time Mary's train pulled out of the station. Tom, Mary'nin treninin istasyondan tam olarak ne zaman ayrıldığını bilmiyor. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | silah çekmek | ||
|
Sami pulled out his gun. Sami silahını çekti. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | hareket etmek | ||
|
As Tom and Mary approached the station, they saw their train pull out. Tom ve Mary istasyona yaklaştıklarında trenin hareket ettiğini gördüler. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | çıkmak | ||
|
Europe should therefore pull out all the stops to combat this phenomenon, wherever it appears. Bu nedenle Avrupa, nerede ortaya çıkarsa çıksın bu olguyla mücadele etmek için elinden geleni yapmalıdır. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | çekilmek | ||
|
Both the US and Japan are pulling out of this research completely. Hem ABD hem de Japonya bu araştırmadan tamamen çekiliyor. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | istasyondan ayrılmak | ||
|
As soon as she got on the train, it pulled out of the station. O trene biner binmez, tren istasyondan ayrıldı. More Sentences |
||||
| General | pull out v. | tüymek | ||
| General | pull out v. | kaçmak | ||
| General | pull out v. | uzamak | ||
| General | pull out v. | yola çıkmak | ||
| General | pull out v. | sökmek | ||
| General | pull out v. | uzatmak | ||
| General | pull out v. | diş çekmek | ||
| General | pull out v. | çekip çıkarmak | ||
| General | pull out v. | arabayı sürmek | ||
| General | pull out v. | çıkmak (motorlu taşıt bir yere) | ||
| General | pull out v. | yerinden sökmek | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | pull out v. | geri çekilme yöntemi ile korunmak | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | pull out v. | bir şeyi kutudan çıkarmak | ||
| Idioms | pull out v. | çekip almak | ||
| Military | ||||
| Military | pull out n. | dalıştan çıkış | ||
| Military | pull out v. | geri çekilmek | ||
| Military | pull out v. | geri adım atmak | ||